30 Kasım 2015 Pazartesi

30 Kasım 2015, Pazar

Geçen hafta Bodrum'dan dönüşte annem de geldi bizimle Ankara'ya bir haftadır anneannen bakıyor yeniden oğlum sana.. Biz de dolayısıyla oyun oynayan, yaramazlık yapan, uyuyan Deniz fotoğraflarına yeniden kavuştuk. 

Sesli kitaplarını, dokun-hisset kitaplarını ve pencereli kitaplarını çok seviyorsun. Akşam biz işten geldikten sonra kitabını alıp kucağımıza oturuyorsun, sen sayfaları çeviriyorsun, biz de sana resimleri anlatıyoruz. Yırttığın yerleri gösterip ben yaptım diye kendini işaret ediyorsun! Kitaptaki resimleri soruyoruz sana onları gösteriyorsun.

Puzzle yapmayı seviyorsun, evdeki puzzlelar artık çok kolay senin için. Baban cumartesi günü yenilerini aldı sana, bakalım onlarla aran nasıl olacak?

Trenini aldığımızdan beri çok seviyorsun ama kesinlikle raylarda gitmesine izin vermiyorsun, bütün evi turluyor tren. ve treni çalıştırıp bırakıyorsun, o bir yerlerde çalışsın istiyorsun, anlamış değiliz bu durumu.

Hala çok fazla konuşmuyorsun, ama derdini çok iyi anlatıyorsun. 
Yeni kelimelerin gel, de da (Eda Teyzen). Hala anne veya Ece demiyorsun :( Hatta bazen bana da baba diyorsun. Ama anne nerede diye sorduğumuzda parmağınla beni gösteriyorsun.

Dışarıdayken bir çocuk gördüğümüzde kendinden geçiyorsun, gidip seviyorsun. Veya aaa diye bağırıp koşturuyorsun ona doğru. :)

Kuşlar nasıl yapıyor diyoruz kanat çırpıyorsun, aslan ne yapıyor diyoruz vavv diyerek pençe atıyorsun, atlar dıgıdık dıgıdık gidiyor yapıyorsun.













24 Kasım 2015 Salı

24 Kasım 2015, Salı

Hafta sonu için Bodrum'a gittik bebeğim... Gezdik, yedik, içtik, eğlendik. Hava da inanılmaz güzeldi şansımıza. Sen inanılmaz şımardın :)
Bodrum'a giderken uçakta başladın herkese laf atmaya, iletişim kurmaya. Arka sıradaki kadına cee-ee yapıp gülmeler, abilerle oyun oynamalar :) 1 saniye durmadın yolculuk boyu uçakta kucağımda yapılabilecek her şeyi yaptın. Hava alanına amcan bizi almaya geldiğinde artık pilin çoktan bitmişti, arabada uyuyakaldın. Evimize geldiğimizde farklı bir ortam olunca anında uyandın ve evi keşif turuna çıktın yeniden gece yarısı. Sabah babanla pazara gittin, ardından kahvaltıya teyzene gittik, sonra Ortakent'e koca nenene ve dedene... Oradan Gümüşlük'e Sami Amcanla... Gümüşlük'te tavukları kovaladın, sahilde kedilerin peşinden koştun, çay bahçesinde köfteleri hüplettin, köpeği sevdin, eve dönüş yolunda arabaya binmek istemedin her zamanki gibi! Akşam dayınlara gittik yemeğe, sehpanın üstüne tırmandın, şampiyon oldun, çok eğlendin :)
Pazar sabahı kahvaltımızı dışarıda yaptık, kafeye gelen bütün bebeklerle birbirinizi sevdiniz :) Kahvaltıdan sonra Turgutreis Marina da dolaştık, açık alanda kendi başına yürümeyi, koşturmayı o kadar çok seviyorsun ki senden mutlusu yok. Bol bol temiz havadan sonra evimize döndük. Amcanlar geldi, onlara da hünerlerini sergiledin :) Kime ne numaralar yapacağını bilemedin resmen! Bu kadar koşuşturmanın ardından 2 saatlik bir öğle uykusuna yattın:) Sonrası zaten dönüş yolculuğu için hazırlık :( 
Geriye kalan bir kaç güzel hatıra fotosu :)






15 Kasım 2015 Pazar

15 Kasım 2015, Pazar

Deniz'im..
Her hafta sonu mutlaka seni yeşil bir alana götürmeye çalışıyoruz; tabi ki adresimiz ODTÜ...
Sen de inanılmaz keyif alıyorsun bu gezilerden... 
Seni tutabilene aşk olsun! 
Ne görürsen onun peşindesin, köpek mi gördün hemen oraya koşuyorsun hav hav diyip bize gösteriyorsun, yerlere düşmüş kestaneleri eline alıyorsun inceliyorsun, merdivenleri teker teker çıkıp her basamakta oturup "Şampiyon Deniz" yapıyorsun, başkalarının topunu alıp oynuyorsun, kendin gibi bebekleri görüp onlarla kendince iletişim kuruyorsun, ODTÜ'deki masadaki heykeli DEDE DEDE diye seviyorsun ve daha niceleri...
Seni arabaya bindirip eve götürmek de tam bir macera :)
Ortamdan uzaklaşmak istemediğinde, veya dışarıda kalmak  istediğinde araba koltuğuna oturmamak için mücadele veriyorsun... Seninle her gün ayrı güzel bebeğim...
İyi ki varsın!