29 Şubat 2016 Pazartesi

29 Şubat 2016, Pazartesi

Hafta sonu Ankara'da havayı güzel bulan bizler soluğu Odtü'de aldık! 
Deniz Bebek ne yapacağını bilemez halde koştu, koştu, koştu. 
Fotoğraflardaki top bizim değil! Başka bir ailenin çocuklarından aldın! Epey bi oynadıktan sonra topu geri verdin istemeyerek de olsa :) 
Sonra bisikletli bir çocuk gördün ve onun bisikletine sulandın. Çocuk da haklı olarak vermek istemedi bisikleti :) Biz tam kalktık annesi arkamızdan seslendi, çok içimde kaldı lütfen o da binsin bisiklete diye. Teşekkür ettik, binerse inmek istemeyeceğini ve eve döneceğimizi söyledik. Ama kadının ilgisi çok güzeldi. Bu kadar düşünceli insanların hala olması bizler için bir umut!







17 Şubat 2016 Çarşamba

17 Şubat 2016, Çarşamba

Hafta sonu için Bodrum'daydık bebeğim.. Hem de bu sefer 3 günlüğüne :) O kadar iyi geldi ki hepimize bu 3 günlük kaçamak anlatamam... 
Cuma geceden başladık gezmeye hem de :) Amcan hasta olduğu için Fatma Abla aldı bizi hava alanından, oradan Milas'a geçtik amcanı görmeye sinüzit olmuş Hüseyin Abi. Orada bi fasıl hünerlerini gösterdikten sonra evimize gitmek için ayrıldık oradan. 
Cumartesi sabah kahvaltıdan sonra seni anneannene bıraktık, baban pazara sebze meyve almaya, ben de eve temizlik yapıp evi toparlamaya gittim. Teyzenler anneannene seni görmeye geldiler, onlarla oynadın. Öğlen koca nenene gittik, orada nenenle ve dedenle oynadın, öğle uykusunu orada uyudun biz de babanla gezdik :) Akşam Fener Restorandaydık. Gene balık yemedin :( Kalamar ve karidesleri hüplettin :)
Pazar sabahı programımız başkaydı, bambaşka şekiller aldı. Beni çok üzen olaylar oldu.. Neyse... O apayrı bir yazı... Sonuçta ailecek Turunç Restoran'a gittik kahvaltıya... Sonra Bodrum'a gittik kardeşlerle... Oradan koca nenene... Yemek yeyip uyudun, biz de babanla gezdik :) Akşamüstü amcanlar geldi Ortakent'e. Ege Abin ve babanın tenis oyununu bozdun, dedenle Ege Abin dama oynarken taşları çaldın :) Akşam amcanlarla Eski Köy'de yemek yedik ve eve döndük. Abim ve babam seni yarın göremeyecekleri için akşam bize geldiler oturmaya. Uyumadan önce bi fasıl da onlarla oynadın :) Sonra banyo, sonra uyku...
Geldik mi tatilin son gününe :( Pazartesi sabahı teyzene gittik kahvaltıya. Sonra Ortakent... Sonra evi topla... Sonra hava alanı... Hava alanında bir dakika oturmadın, gezmediğin yer, ellemediğin şey, iletişime geçmediğin insan kalmadı. Uçağa biner binmez de uyudun :) Sonuç; tatil bitti :( 






14 Şubat 2016 Pazar

14 Şubat 2016, Pazar

Deniz Bey Bebek bugün ilk defa tiyatroya gitti :)

Hafta içi ayırttığım tiyatro biletlerini cumartesi baban aldı, pazar günü de ailecek bebek tiyatrosu izlemeye gittik :) Senin dünyadan haberin yoktu fakat ben çok heyecanlıydım. Senin tepkilerini çok merak ediyordum. 
Tiyatroya ilk girdiğimizde keyfin çok yerindeydi. Kucağımızdan yere inmek istedin ve yanımızda oturan ailenin yanına doğru gidip onların çocuklarıyla iletişim kurdun, sonra kendi kendine çalan müzikte zıpladın, oynadın; epey keyifliydin.
Ne zaman oyun başladı kucağımıza gelmek istedin ve oyun boyunca tedirgin bir biçimde oyunu izledin. Bir saniye bile gözünü oyundan ayırmadın, ama gülmedin, tepki vermedin. 
Eve geldiğimizde Deniz sen tiyatroda ne yaptın deyince ellerini havaya kaldırıp zıplıyorsun :)
İlk tiyatro deneyimimiz böyleydi. Mart ayında yeniden götürmek istiyorum seni. Bakalım gelecek oyunda neler yapacaksın tatlı bebeğim :)


Oyun Tanıtım Bülteni; Zıtlıklar, benzerlikler, şekiller, sesler, arkadaşlıklar konumuz. Kardan Adam'ın yalnızlığına üzülürken, arkadaşı olan sobadan onu koruyacağız da. Sıcağa dokunursak elimiz yanar ama arkadaşımızın elini tutarsak içimiz ısınır... El ele olacağız... İçimiz sıcacık ayrılacağız oyun sonunda. Tüm sıcaklıklara açık yüreğimizle bir sonraki oyuna kadar hoş çakal diyeceğiz. Bilgi almak için; buraya...






3 Şubat 2016 Çarşamba

03 Şubat 2016, Çarşamba

Hafta sonu için gittiğimiz Bodrum'dan kareler bebeğim...
Cuma akşam uçakla gittik Bodrum'a. Uçakta Evrim Ablalarla karşılaştık, şansımıza tam arkamızda oturuyorlardı. Evrim Ablanın küçük oğlu Kaan sana uyku ayıcığını verdi uçakta ağlama diye :) Ama sonra geri ver bana diyerek :) Sen de ayıcıkla epey bi oynadın.
Cumartesi kahvaltıdan sonra anneanne ve dedene gittik, sen babanla ve dedenle saçlarını kestirmeye gittin. Öğlen Ortakent'e gittik. Sen uyurken babanla Ortakent sahile indik, baş başa gezdik. Sonra amcanlarla buluştuk bizim evin orada, daha önce babanın Ege'ye aldığı motorla gezdin. Hatta bir ara Ege abini bile gezdirdin :) Cumartesi akşamı bir Bodrum klasiği Fener Restorana gittik, balık yemedin :( ama 3 tane kalamarı götürdün ;) Cumartesi seni uyutup babana bıraktıktan sonra Eda, Süleyman ve Münevver'le Kahve Dünyasına gittim. Bekar bekar takıldım :) Çok iyi geldi! Çok yorgundum dışarı çıkmak için ama ihtiyacım varmış, iyi ki çıkmışım sonuç olarak :) Pazar sabah kahvaltıdan sonra Turgutreis'te D-Marin'de motor sürdün. İnanılmaz keyif aldın tatlım. Pazar öğlen İbrahim Deden bizim için su böreği yaptırmıştı, öğlen onu yedik hep birlikte. Öğle uykusunu gene koca nenenin evinde uyudun, biz de babanla Bitez'e sahile indik. Hava yaz havasıydı, sahil, deniz, güneş her şey çok güzeldi. Sen uyanınca Turgutreis'e motor binmeye gittik. Sabancı Yolunda sen motor bin, biz de deniz havası almaya devam edelim dedik ama ne mümkün! Denizi gören Deniz bebek viyak viyak ağlamaya, huzursuzlanmaya başladı. Ve eve geri döndük :) Toparlanıp vedalaştıktan sonra babaanneni alıp yola çıktık. Hava alanında laf atmadığın kimse, telefonuna, tabletine, laptopuna bakmadığın insan kalmadı. Çocuklu başka bir aileden çubuk kraker aldın, elindekini bitirdin gene aynı insanları buldun gittin bir daha aldın. Anladım ki sen aç kalmayacaksın bebeğim :) 
Güzel geçen bi hafta sonunu da bitirdikten sonra gene Ankara'dayız.... :(