20 Haziran 2015 Cumartesi

İlk 1 Yılın En Sinir Bozucuları!!!

Şu geçen bir yıl boyunca 'Annelik' yorucu gelmedi bana. Tabi ki uykusuzluktan bitap düştüğüm günler, geceler oldu. Ama beni yoran annelik değildi, etrafın söyledikleriydi. Ara ara aklıma geliyor söylenenler ve kendimce listemi yapıyorum :) Dedim ki bunu şu geçen 1 yılın özeti olarak yazayım :)

- Hamileyken ayağına çorap giy, içine atlet giy. Bebek gazlı olur sonra laflarıyla başladı bu süreç hala da devam ediyor.

- Sütün var mı?
Bir lohusanın en nefret ettiği soru olsa gerek! En yakınım bile sorduğunda ateş püskürdüğüm tek soru diye bilirim. Ama ne yazık ki hiç bir zaman istediğim cevabı veremedim; Ne yapacaksın? Sen mi emzireceksin? diyemedim kimseye. Evet, var. Hem de fazlasıyla, hatta çok beslemişim Deniz'i fazla kilo almış! diye açıklama yaptım. Pişmanım!!!

- Tam kundak yapın, bacakları eğri olmasın!
Sırf kendileri çocuk büyütmüş oldukları için, sen bir şey anlamazsın ben kaç tane çocuk büyüttüm tiplemelerinin konuşmak için konuşmalarından nefret ediyorum! Ben de Deniz'i kundak yapmaya çalıştım ama yarım kundak, hafifçe kollarının sarıldığı bacaklarının serbest olduğu bir kundak. Ki böylece ani kol hareketlerinden uyanmasın. Ama Deniz ilk 40 gün kundak istemedi. Sonra da kundağa bir alıştı, tam alıştı.

- Su verin bu çocuğa. Erken konuşur.
Tüm medya, sağlık kurumları vs ilk 6 ay anne sütünün önemini vurgularken çok bilmiş çevrem su verin bu çocuğa erken konuşur, Yazın doğdu bu çocuk, içi yanıyordur, su verin bu çocuğa laflarını tam 6 ay boyunca dur durak bilmeden söylediler, ben de dinledim. Her seferinde de anlattım ilk 6 ay anne sütünün önemini. Anne sütünün zaten büyük çoğunluğunun su olduğunu, zaten midesinin küçük olduğunu alması gereken her şeyin anne sütünde zaten olduğunu gereksiz yere suyla midesini doldurmanın anlamsızlığını ve gereksizliğini... Ama nafile!!!

- Ek gıdaya başlar başlamaz 'ee, bu çocuk ne zaman bizim yemeklerimizden yiyecek?'
Yemeyecek! 1 yaşına kadar tuzlu bir şey yemeyecek. Mümkün olduğunca hazır pakete girmiş gıda tüketmeyecek, şekerli bir şey yemeyecek! 2 aylıkken bebek mevlüdünde lokmanın şerbetinden verin çocuğa diyenlere yaptığım açıklamalar şu 1 yıldan beri devam ediyor.

- Yemek yerken hemen burnumuza oyuncak sokmaya çalışanlar & Dikkat Dağıtanlar
Tamam, anlıyorum. Bir çok insanın çocuğu yemek yemiyor.  Ama biz Deniz'e oyuncak, tv, dikkat dağıtma vs olmadan yemek yedirmeye çabaladık ve hala da çabalıyoruz. Şimdilik başarıya ulaştık. Huysuzlandığında eline diğer kaşığını verdik veya bi süre mola verdik ama dikkat dağıtıcı bir aktivitede bulunmadık. Ve bunları yaparken de her zamanki gibi yargılayıcı ifadeler görmek beni üzdü! Kimse de 'Ayy ne güzel! Biz ne çektik yemek konusunda vs' demedi. 

- Her hangi bir olayda ben şöyle yapmayın deyince karşı tarafın 'Bir şey olmaz' demesi!
Yahu arkadaş çoluğun çocuğun olabilir, bilmem kaç tane çocuk büyütmüş olabilirsin; veya hiç biri olmayabilir sadece senin fikrine göre bir şey olmaz ama Deniz benim çocuğum! Ve bir şey olup olmayacağına ben karar veririm, sen ve senin gibi her şeye karışan daha niceleri değil!

- 2 yaşına kadar TV yasak deyince insanlarda oluşan o salak ifade!
Evet aynen böyle. Biraz eski bir deyim olacak ama bizim zamanımızda TV mi vardı. Hepimiz sokaklarda kendi yaşıtlarımızla iletişim kurarak büyüdük. Elimizde akıllı telefonlarla, tabletlerle dünyaya gelmedik. Şu an herkes kendi çocuğunun telefon bağımlısı olduğundan şikayetçi ama ben Deniz'e tv izletmiyorum deyince bana diş biliyorlar. Anlayan beri gelsin.

- Uyku
Deniz doğduğundan beri hep 20.00 - 20.30 civarında uyudu. Çünkü o bir bebekti ve erken uyuyup büyümesi gerekiyordu! Ninnilerimiz ne diyor, uyusun da büyüsün. Çok bilmiş etrafımız ne diyor, niye bu saatte uyuyor? Çok uyuyor bu çocuk! Günde kaç defa uyuyor? Gidip uyandırayım mı? ve daha niceleri....

- Çocuk Doktoru
Bence Ankara'daki hatta dünya üzerindeki en iyi çocuk doktoruna (Alev Oğuz Kutlu) gidiyoruz ve ilk günden itibaren inanılmaz ilgili. Sadece sağlığıyla değil, gelişimiyle de ve bizimle de ilgilenen bir doktor. Çocuk doktorumuz bunu önerdi dediğim her şeyde bizim zamanımızda böyle miydi diye başlayan konuşmalardan bıktım. Doktor ne anlar diyenlerden bıktım. Evet, bizim zamanımızda böyle değildi, benim ailem okumuş bir aileydi ama bir tane bile çocuk gelişim kitabı okumamışlardır. Onların zamanında böyleydi diye ben niye kendime ve çocuğuma doğru olan şeyi yapmayayım ki?!!!! Niye kendimi bu konuda geliştirmeyeyim ki? Elimde bir sürü imkan varken (kitap, internet, doktorum, bloglar vs) niye okumayayım ve çocuğumu kendi doğrularım etrafında büyütmeyeyim?

Sonuç; 

Lütfen izin verin kendi çocuğumu kendi bildiğim gibi büyüteyim, sizin bildiğiniz gibi değil! 

Lütfen izin verin kitaplarımı okumaya devam edeyim. 
- Ece bu kadar kitap okuyorsun ama burda yazanları yapabiliyor musun? / yapabilecek misin?
Eğer yaptığım/yaptığımız tek bir yanlışı bile düzeltsem bu çocuğumun ve ileri ki kuşakların geleceğinde bir artı olarak eklenmez mi? Siz okumadınız diye ben de mi okumayayım.

Ohh be rahatladım :)

















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder